Ömür Ceylan - Tasavvufî Şiir Şerhleri

(Ömür Ceylan - Tasavvufî Şiir Şerhleri; Tasavvuf Dergisi, Sayı 32, Temmuz-Aralık 2013)


Tasavvufî şiir adı verilen ürünler, tasavvuf sahasında yapılan araştırmalara konu olduğu kadar şiir olması hasebiyle edebiyatın da çalışma alanına girer. Mutasavvıflar şiiri, bir gaye olarak değil de anlatacaklarına zemin hazırlayacak yahut ifade etmek istedikleri hususunda yardımcı rol üstlenecek bir vasıta olarak gördükleri için şekil ve form üzerinde fazlaca durmamışlar, muhtevaya ehemmiyet vermişlerdir. Tasavvufî şiiri tetkik ederken vakaya bu cihetten bakıldığında, klasik şiir/divan şiiri dediğimiz geleneksel ve kuralcı şiir geleneğine dâhil etmemek, ayrı bir sınıflandırma yapmak ihtiyacı hâsıl olur. Ayrıca epeyce yerli unsurun yer alması, bir maksada binaen yazılması ve hitap edilen kişi yahut kişiler düşünülerek kaleme alınması, ona klasik şiire kıyasla çok daha samimi bir vasıf kazandırır. Tasavvufî şiirlerin klasik şiirlerden farkı sade ce biçimsel özellikleriyle de sınırlı değildir; klasik şiire nazaran mazmun, sembol ve remizlerin tasavvufî şiirde bambaşka manalara tekabül etmesi, bunun en bariz göstergesidir. Tasavvufî şiir, halk şiiri dediğimiz ve klasik şiire nazaran çok daha sathî telâkki ettiğimiz alanın içinde ise fikrî, felsefî ve manevî derinlik ihtiva etmesi cihetiyle kendine ayrı bir yer bulmaktadır. Mamafih kendisine has dili, sanat ve estetik anlayışı ve üslubu olan bu şiir, günümüze kadar devam etmekte olan edebiyat noktainazarından bakıldığında, müstakil bir çalışma alanı olacak hususiyetlere haiz görülmemiştir. Dolayısıyla tasavvufî şiir, başta muhtevası olmak üzere kendine has özelliklerinden dolayı klasik şiir ve halk şiiri çatıları altında, ayrı bir çerçevede incelenmektedir.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :