Doğru Yolun Dergileri

(Doğru Yolun Dergileri; Arka Kapak Dergisi, Sayı 17, Şubat 2017)





Dergiciliğe soyunmuş ya da bir dergiyle aidiyet bağı kurmuş pek çok kişi Cemil Meriç’in Bu Ülke’sinden iktibas ettiği “Dergi, hür tefekkürün kalesi.” cümlesini adeta bir motto olarak diline dolar fakat dergilerin birçoğunda “hür” sıfatını eklemleyebileceğimiz tefekküre tesadüf edilmez. Zaten Meriç aynı yazıda dergiyi tanımlarken maziye atıflar yapmıştır ve “Dergiler İkinci Meşrûtiyet’te bir hitabet kürsüsüydü, hitabet kürsüsü ve bayrak. Altın çağları yeni harflerin kabulü ile sona erdi.” demiştir. Derginin altın çağı olan İkinci Meşrutiyet devrinin kuşkusuz en önemli dergisi 1908-1912 arasında 182 sayı Sırâtımüstakîm adıyla ve 1912-1925 arasında 459 sayı Sebîlürreşâd ismiyle tam 641 sayı çıkan, kendisini de “Din, felsefe, edebiyat, hukuk ve ulûmdan bahis haftalık risaledir.” şeklinde tanıtarak tam bir hitabet kürsüsü olan haftalık dergidir. Lâkin harf inkılâbıyla birlikte ya da yine Meriç’in ifadeleriyle “maziyi tasfiye ve hâli takviye” icraatları sonucunda “bir neslin vasiyetnamesi” hâlinde yaklaşık olarak 90 yıla yakın bir zaman yeni harflere aktarılmayı bekledi. Nihayet günümüz harfleriyle yeniden neşredilen bu derginin ehemmiyetini anlamamız için dergiyi birazcık karıştırmamız gerekiyor. 

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :