Tasavvufun Türk Romanındaki Seyri

(Tasavvufun Türk Romanındaki Seyri; Arka Kapak Dergisi, Sayı 12, Eylül 2016)

Türk Romanında Tasavvuf, Turan Güler’in 2013 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda verdiği doktora tezinin kitaplaşmış hâli. 1980-2000 yılları arasında yazılmış, içinde tasavvufî unsurlar bulunan 25 romanın incelendiği bir çalışma. Bittabi tasavvufun romandaki seyrini tam olarak görmek adına 1923 öncesi eserlerdeki tasavvufa kısaca temas ediliyor, daha sonra da 1923 yılından çalışmanın asıl konusu olan 1980 senesine kadar olan zaman diliminde tasavvufa olumlu ve olumsuz bakış açılarından söz ediliyor. Müspet ve menfî görüşlerin romanlara nasıl yansıdığını somutlaştırmak adına Yakup Kadri’nin Nur Baba, Niyazi Ahmet Banoğlu’nun Bektâşî Kız ve Refik Halit Karay’ın Kadınlar Tekkesi isimli romanları olumsuz bakışa misaller olarak; Peyami Safa’nın Matmazel Noraliya’nın Koltuğu (kitaptaki ve tezdeki başlıklarda sehven “Noralya’nın” diye geçiyor), Samiha Ayverdi’nin Mesihpaşa İmamı ve Necip Fazıl Kısakürek’in Aynadaki Yalan adlı romanları olumlu bakışa örnekler olarak gösteriliyor. Gösteriliyor derken, mezkûr romanlardaki tasavvufî kavramlara ve tasavvufa dile değiniliyor. Romanlara bakıldığında pozitif ve negatif analizlerin neredeyse tamamının kişiler vasıtasıyla, başka bir deyişle tasavvufu temsil eden roman karakterleri üzerinden yapıldığı görülüyor. Elbette romanların belirli bir zihniyette kaleme alınmasında yazarların dinî, dünyevî ve siyasî fikirlerinin tesiri yadsınamaz. Meselâ Yakup Kadri’nin siyasî hayatı göz önüne alındığında ya da Samiha Ayverdi’nin ve Necip Fazıl’ın bizzat mutasavvıf oldukları hatırlandığında, aksi istikamette yazmaları zaten düşünülemezdi.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :