Türk Romanında Tasavvuf, Turan Güler’in 2013 yılında
Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda verdiği
doktora tezinin kitaplaşmış hâli. 1980-2000 yılları arasında yazılmış, içinde tasavvufî
unsurlar bulunan 25 romanın incelendiği bir çalışma. Bittabi tasavvufun
romandaki seyrini tam olarak görmek adına 1923 öncesi eserlerdeki tasavvufa
kısaca temas ediliyor, daha sonra da 1923 yılından çalışmanın asıl konusu olan
1980 senesine kadar olan zaman diliminde tasavvufa olumlu ve olumsuz bakış
açılarından söz ediliyor. Müspet ve menfî görüşlerin romanlara nasıl
yansıdığını somutlaştırmak adına Yakup Kadri’nin Nur Baba, Niyazi Ahmet
Banoğlu’nun Bektâşî Kız ve Refik Halit Karay’ın Kadınlar Tekkesi isimli
romanları olumsuz bakışa misaller olarak; Peyami Safa’nın Matmazel Noraliya’nın
Koltuğu (kitaptaki ve tezdeki başlıklarda sehven “Noralya’nın” diye
geçiyor), Samiha Ayverdi’nin Mesihpaşa İmamı ve Necip Fazıl Kısakürek’in
Aynadaki Yalan adlı romanları olumlu bakışa örnekler olarak gösteriliyor.
Gösteriliyor derken, mezkûr romanlardaki tasavvufî kavramlara ve tasavvufa dile
değiniliyor. Romanlara bakıldığında pozitif ve negatif analizlerin neredeyse
tamamının kişiler vasıtasıyla, başka bir deyişle tasavvufu temsil eden roman
karakterleri üzerinden yapıldığı görülüyor. Elbette romanların belirli bir
zihniyette kaleme alınmasında yazarların dinî, dünyevî ve siyasî fikirlerinin
tesiri yadsınamaz. Meselâ Yakup Kadri’nin siyasî hayatı göz önüne alındığında
ya da Samiha Ayverdi’nin ve Necip Fazıl’ın bizzat mutasavvıf oldukları
hatırlandığında, aksi istikamette yazmaları zaten düşünülemezdi.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder